Bisher Al-Hafi lakaplı Bishr bin Al-Harith’in tövbesinin hikayesi ve yerde duran kağıdın hayatında nasıl bir değişikliğe yol açtığını, onu eğlenmekten ve oynamaktan büyük alimlerden birine nasıl dönüştürdüğünü sevgili çocuklarım birlikte öğreneceğiz.
Bişr bin El-Harit’in Tövbesi
Bazı kimseler Bişr b. el-Haris’e tövbe etmeden önceki başlangıcını sordular ve ona şöyle dediler: “Emrinin başlangıcı neydi, çünkü insanlar arasında senin adın bir peygamberin adı gibidir?”
Yani: “Tanrı’ya nasıl tövbe ettiniz ve büyük bir bilim adamı oldunuz?”
Bisher onlara: “Bu, Allah’ın lütfundandır” diyerek cevap verdi ve onlara (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla) yazılı bir kağıttan dolayı tövbesinin hikayesini anlattı.
Bishr bin Al-Harith’in tövbesinin hikayesi
Bişr ibn el-Haris, hayatta oynamaktan ve eğlenmekten başka bir amacı olmayan şeflerin oğullarının prensiydi.
Bir gün aşağı inerken yerde yatan bir kağıt parçası buldu.
Bisher bu kağıdı aldı ve şöyle yazılı buldu: “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.”
Bisher nehre indi ve kağıdı yıkayarak cebine koydu.
O sırada sadece iki dirhemi vardı ve el-Attar’a gitti ve gazeteyi parfümlemek için misk ve gül suyu satın aldı.
Eve döndükten sonra, bu gece uykuya daldı ve tövbe etmesine neyin sebep olduğunu gördüğünü gördü.
Rüyasında birinin kendisine şöyle dediğini gördü: “Ey Bişr b. el-Harit, dünyada ve ahirette senin ismine itaat edelim diye ismimizi ve onun iyiliğini yoldan kaldırdın.”
Bişr, zamanın büyük alimlerinden biri olan El-Fâıl bin Eyyâd’a eşlik etti ve ondan çileciliği öğrendi ve İslam’ın ve Müslümanların büyük bir şeyhi oldu.
Dindar Bişr bin El-Haris ve çilecilik
Bir insan arkadaşı bir keresinde ona “Seninle oturmayı seviyorum” demişti.
Bisher ona, “İstersen bir gün olacak” dedi.
Arkadaşına bir gün kendisine gittiğini söyledi, ancak Tanrı’ya dua ettiği ve dua ettiği için hiçbir insan onu fark etmeyecekti.
Arkadaşı dedi ki: “Onun bir kubbeye (yani küçük bir çadıra) girdiğini gördüm, orada dört rekat namaz kıldığını gördüm, ki ben bunun benzerini kılmıyorum ve secdede şöyle dediğini işittim:
“Aman Tanrım, tahtında aşağılanmanın benim için onurdan daha değerli olduğunu biliyorsun, Aman Tanrım, tahtında yoksulluğun benim için zenginlikten daha değerli olduğunu biliyorsun, Aman Tanrım, tahtında biliyorsun ki senin sevgini hiçbir şey etkilemiyorum.”
Duyduğumda nefes aldım ve ağladım.
Bisher, “Aman Tanrım, biliyorsun ki, bunun burada olduğunu bilseydim, konuşmazdım” dedi.
Bu hikayeden çıkarılan dersler
- Rehberlik için tüm krediyi yalnızca Tanrı’ya atfetmek.
- Ne kadar basit olursa olsun, bilineni küçümsemeyin.
- Tanrı’yı yüceltmekten: O’nun adını yüceltmek ve Yüce Tanrı’nın adını taşıyan kağıdı atmamak, ama onu yakabilir, çıkarabilir, gömebilir veya saklayabiliriz.
- Rehberliğin ilk yolu ilim aramaktır.
- En hayırlı amel namazın iyiliğidir.
- Cenab-ı Hakk’a isim ve sıfatlarıyla yalvarmak.
- Mümin sadece Tanrı’yı küçük düşürür, sadece Tanrı’dan yoksundur ve hiç kimse Tanrı’yı sevmez.
- Tanrı’nın Kurtarıcısı, insanları övmekten ya da O’nu övmek için O’nu görmekten hoşlanmaz.